Son zamanlarda sıkça duyduğumuz yaşam koçluğu kelimesine şimdi bir de ilişki koçluğu eklendi. Daha koçluğun tam anlamını kavrayamamışken bu ilişki koçluğu da nedir? dediğinizi duyar gibiyim. Koçluk ülkemizde çok farklı algılanıyor. Bunun nedeni de sanırım tam olarak ne olduğunu bilmemekten kaynaklanıyor.
Koçlar, kişilerin kendi zihninde, yarattığı problemleri ve engelleri, aşmak için aradığı yolları bulmasına yardımcı olmaktadırlar.
Son yıllarda, boşanma sayısının hızla arttığına hepimiz şahit oluyoruz. Kadın erkek ilişkileri eskisi gibi uzun sürmüyor süremiyor. Tüketmeye alışan insanoğlu, ilişkilerini de hızla tüketir oldu ne yazık ki; İşte bu durumlara düşmemek için ilişki koçları danışanlarına destek oluyor ve onların bilinçaltındaki doğruyu ortaya çıkarıyor. Şimdi hep birlikte bu anlamda çok başarılı ve bir çok kitap yazmış olan Seda Diker’in röportajına göz atalım.
Son yazdığı Haz adlı kitabı ile gündemde olan Seda Diker bakalım soruları nasıl yanıtlamış.
‘Haz’ı yazma fikri nelerden esinlenerek ortaya çıktı?
“Ben hep ilişkilerle ilgili çalışıyorum. Fakat kadınlarda gözlemlediğim en büyük sorun cinsellikle ilgili tabuları. Bu tabular, en modern yetiştirilmişinden, zihin olarak en kapalı olana kadar tüm kadınlarda var. Kadınlar kendilerini çok özgür hissetseler de cinsellikle ilgili sıkıntılar yaşıyor.
Erkeklerde ise bir kadınla yatağa girdikten sonra cinsel hayat başlıyor. Fakat kadını eğer sığ buluyorsa yani erkeğin cinsel enerjisiyle kadının enerjisi denk değilse, erkek ilişkide her şey güzel giderken çekip gidebiliyor. Giderken kesinlikle kadına bu yüzden; yani cinsellikte onu sığ bulduğu için gittiğini söylemiyor.
Mesela, ‘işlerim çok fazla’ diyor; oysa ilişkinin ilk günleri işleri bu kadar yoğun değildi. Bu arada giderken ‘sen harikasın, ben sana layık değilim’ gibi klasik yalanlar da söylüyor. Kadınlarsa ne olduğunu anlayamadan acı çekmeye başlıyor. Durumun gerçek sebebini anlayanlar ise erkeğin terk edişinin cinsel hayatından kaynaklandığına kesinlikle ikna olmuyor. O kadar büyük bir tabu var ki ortada… Bu, anne ya da baba bir şey söylemese de toplu bilinçten öğreniliyor. ‘Erkekler yatağa girince değişir, seni mendil gibi kullanır atar’, ‘kolay kadın olursan erkek seni istemez, evlenmez’e kadar gidiyor. Ben bu boşluğu gördüğüm için Haz’ı yazdım.” diyor.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});