Güneşin zararlı ışınlarının hem cilt kanseriyle olan ilişkisi, hem de cilt yaşlanması üzerine olumsuz etkileri çok net biliniyor. Ancak, tatil dönemi gelip güneşle baş başa kaldığımızda, biraz bronzlaşmanın çok da zarar vermeyeceğine kendimizi inandırıyor ya da inandırmak istiyoruz. Fakat, bugün dünya genelinde oldukça yaygın görülen cilt kanserlerinden korunmanın en temel yolunun güneşin zararlı ultraviyole ışınlarına karşı korunmaktan geçtiği biliniyor. Bu nedenle, sadece tatil yaparken değil, parkta yürürken, koşarken ya da piknik yaparken de önlem almak gerektiğine işaret ediyor…
Güneş, ışınlarının dik olarak gelmediği saatlerde de her iki saatte bir koruyucu krem kullanmayı alışkanlık haline getirmek gerek.
Koyu tenli kişilerin de cilt kanseri ve yaşlanmasına karşı en az 30 faktörlü bir güneş koruyucu kullanmaya dikkat etmeleri gerekiyor.
Cilt kanserleri kadınlarda yoğun güneş alınan bacak ve özellikle baldır bölgesinde daha sık görülüyor. Bu nedenle daha hassas olan yüzün dışında, güneş gören tüm bölgelerde bir güneş koruyucunun kullanılması gerekir.
Direkt güneşin altında kalmadan, gölgede veya büyük bir şemsiyenin altında oturmak güneş ışınlarını engellemek için yeterli değildir.
Güneş ışınlarının yüzde 80’inin bulutlardan da geçebileceği ve bu nedenle kapalı havalarda bile zararlı olabileceğinin unutulmaması gerekiyor.
Çünkü, havuz-deniz suyu veya kum da UV ışınlarını yansıttığı için güneşin olumsuz etkileri devam ediyor. Bu nedenle yaz aylarında öğle saatlerinde gölgede bile olsa dışarıda bulunmamak önemli.
Güneş ışınları deriden su ve nem kaybına neden olduğu için derinin bariyeri bozuluyor ve kuruluk oluşuyor. İlerleyen zamanda cilt bu kuruluğu düzeltebilmek ve deri bariyerini onarabilmek için daha fazla yağ salgılamak zorunda kaldığı için yağ bezleri büyüyor. Bu da sivilcelerde artışa, leke ve iz kalmasına neden oluyor.
Tüm yıl boyunca 30 faktör veya üzeri güneş koruyucu ürün kullanmak UV hasarına karşı alınabilecek en etkili önlemlerden biridir.Ancak bu yaklaşımdan bir hafta bile uzak kalmak, tüm yıl gösterilen özenin boşa gitmesine neden olabilir. Çünkü, cilt hücreleri günlük olarak maruz kalınan güneş ışınlarından kendini korumak için gerektiği miktarda melanin üretiyor. Ancak, yaz aylarında aralıklı bile olsa yoğun şekilde güneşe maruz kalındığında, cilt hücreleri alıştıkları oranların dışındaki yoğun UV ışınlarına karşı kendilerini koruyamıyor. Sonuçta ortaya çıkan DNA hasarı, kırışıklıklarla birlikte malign melanom ve bazal hücreli kanser riskinin de artmasına neden oluyor.
Güneş koruyucular ultraviyole ışınlarının çoğunluğunu yansıtıp dağıtarak cilt tarafından emilmesini engelliyor.
Nivea‘nın 30 faktörlü güneş koruyucu kremini tatil çantanızda bulundurmanızda fayda var.Bu arada güneş koruyucuların yarattığı güvenle uzun süre güneşte kalmanın cilt kanserlerinde artışa neden olduğunu da unutmayın.
Bununla birlikte, kulak ve enseyi de örtecek şekilde şapka takmak, güneş gözlüğü kullanmak gerekir. Diğer önemli bir alışkanlık da gölgenizi takip etmektir. Eğer gölgeniz kendinizden kısa ise güneş ışınları dik geliyor ve zararlı demektir. Bu durumda gölgelik bir yer veya kapalı alanlara geçilmeli.